Düşlerini Kaybeden Bir Prens

|
Bu aralar önceden izlediğim ama kalbimde ayrıcalıklı yere sahip olan bir diziyi tekrar tekrar çevirip izliyorum, düşünüyorum ve üzülüyorum.Evet ben ki aslında izlediğim bir şeyi tekrar izlemekten çok çabuk sıkılan biriyim.Bu diziden ne kadar etkilenmişim artık siz anlayın.Dizinin adı Düşlerimin Prensi.Her izlediğim farklı yönden yüreğimi acıtan ayrıntılara takılıyorum nedense ve sanırım çoğu kişinin tersine farklı tarafta oluyorum hep.Çoğunluk Shin'den hoşlanıyor onu haklı buluyor ve onu mutlu olmasını istiyor.Ben ise Yul'un üzülmesine dayanamıyorum, o ağladıkça bende kötü hissediyorum rahatsız oluyorum.Belki şimdiye kadar hiç böyle bir sevgiye tanık olmadığım için böyleyimdir.Chae-kyung'ın hep yanlış yere bakdığını ve sevgiyi yanlış yerde aradığını düşünmüştüm dizi boyuncada.Ve prenses olup Shinle evlenmeseydi ondan önce Yul ile karşılassaydı acaba ona aşık olurmuydu diye düşünüyorum ama yine bulamıyorum cevabı.Yul'a düşlerini kaybeden prens demek istiyorum.Çünkü bence onu en iyi bu kelimeler anlatıyor.

Dizinin konusunu daha sonra yazacağım şuan düşündüklerime değinmek istedim sadece..

0 yorum:

Yorum Gönder